Sabah stratejisi
Küresel piyasalarda risk algısındaki değişim Aralık ayı başlangıcı ile birlikte iyiden iyiye hissediliyor. Salı günü fiyatlamalarında gün boyunca negatif yönde seyreden ABD endeks vadelilerinin açılış ve kapanış işlemlerinde de benzer eğilimi koruması, Amerikan dolarındaki zayıflama ve tahvil faizlerindeki hareketlilik yatırımcı kesimini rahatsız ediyor.
Londra’da başlayan NATO zirvesinden gelen haber akışı yerel varlıkları bilhassa da hisse senedi piyasasını gün sonunda satış baskısı ile karşı karşıya bıraktı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve ABD Başkanı Trump’ın açıklamaları Türk lirası cinsinden fiyatlanan varlıklarda 17.00 sonrasında satıcılı seyre neden olurken, gün sonunda BİST 100 endeksi bir kez daha geçmek için hamle yaptığı 108000 bölgesi üzerinde kalıcı olmayı başaramayarak 106789 puan seviyesinden kapanış gerçekleştirdi. USDTRY paritesi aynı dakikalarda 5.76 direnci üzerine geçse de Asya’da yeni gün eğilimi 5.75 bölgesi civarında gerçekleşmekte.
Devam eden ve yatırımcılar tarafından yakından takip edilen ABD-Çin ticaret müzakerelerinde ise Başkan Trump’a göre anlaşmanın 2020 seçimleri sonrasına kalması daha iyi olabilir. Temsilciler Meclisi’nden geçen yeni Çin yaptırımları (Uygur Türkleri konusunda) sonrasında Kongre’nin her iki kanadından geçen tasarıların önce birleştirilmesi, sonrasında ise tek paket halinde Başkan Trump’ın onayına gönderilmesi bekleniyor. Gelişme sonrasında Asya kıtası işlemlerinde hisse senetleri satıcılı seyrederken, ABD endeks vadelileri yatay-olumlu bir resim ortaya koymakta.
Yurt içinde takip edilen en önemli gündem maddesi olan Kasım ayı enflasyonunda piyasa beklentilerinin gerisinde %0.38 artış gözlenirken, yıllık değişim ise %10.56’ya yükseldi. Açıklanan ve beklentilerin/beklentilerimizin gerisinde kalan Kasım ayı enflasyon rakamı 2003-2017 yılları arasındaki Kasım ayı ortalamasının (%0.96) üzerinde; 10 yıl ortalaması olan %0.48’in gerisinde, 3 ve 5 yıl ortalamaları olan %0.19 ve %0.28’in ise üzerinde kalmış oldu. Altın hariç dayanıklı mallar grubu kalemindeki yükselişin %0.07 ile sınırlı kalması ve çekirdek C endeksindeki %0.51 düzeyindeki yükselişin 2019 Ocak-Ekim ortalama değişimi olan %0.89’un gerisinde oluşum göstermesi bize düşük talep etkisinin fiyatlar üzerindeki baskı durumunu sürdürdüğünü düşündürüyor. Kullandığımız modelimiz 2019 yıl sonu için TÜFE’nin %12’nin hemen aşağısında oluşacağını işaret etse de riskleri aşağı yönlü gördüğümüzü yukarıda açıkladığımız gerekçe nedeniyle belirtmek isteriz. Şayet Aralık ayında son 10 ve 5 yıl ortalaması olan %0.34 düzeyinde artış görülmesi söz konusu olursa, yıllık TÜFE kapanışı %11.39, 3 yıl ortalaması olan %0.64 kadar artış takip edilmesinde ise %11.72 seviyesi karşımıza çıkacak. Bu da ekstra bir maliyet yönlü şok yaşanmaması durumunda yıl sonu YEP hedefi olan %12’nin ulaşılabilirliğini oldukça yüksek kılmakta.
Kaynak: Orkun Gödek / Stratejist Araştrırma / Deniz Yatırım
Hibya Haber Ajansı