Aydın: "Soykırım ve mezalimleri unutursak şayet, yeniden tekerrür edeceği gerçeğinin de önünü açmış oluruz"
İnsanlık tarihi boyunca gündelik heva ve heves peşinde nice köksüz ve kimliksiz uluslar zamanla yok olurken, ahlakı, erdemi, istiklal ve hürriyeti yüce değerler olarak önceleyip her türlü güçlüğe rağmen onları asırlar üzerinden yaşatmaya çalışanların ise ebed müddet varlıklarını sürdürdükleri inkâr edilemez bir hakikattir. Bu yüce değerlerle müsemma necip Türk milleti dünden bugüne her zaman hak ve hakikatin savunucusu olarak dost ve mazlumlara güven ve umut art niyet sahiplerine yani düşmanlara da korku ve endişe kaynağı olmuştur.
Bugün de bağımsızlık ve hürriyeti kendine karakter edinmiş aziz milletimizin her bir ferdinin dünyanın farklı coğrafyalarında ve farklı idari yapıları içerisinde bu temel özelliğinden ödün vermeme mücadelesine tanıklık etmekteyiz. Yani, Uzak Doğudan Orta Doğuya, Balkanlardan Kafkaslara uzanan gönül coğrafyamızda varlık mücadelesi verenlerin yanısıra, dünyanın diğer birçok coğrafya ve ülkesini kendine yurt edinmiş soydaş, akraba ve dostlarımızın karşılaştıkları sorunların ve sıkıntıların farkında ve bilincindeyiz.
Bu bilinçle; günümüzde özellikle ve öncelikle Doğu Türkistan ve Batı Trakya Türklüğüne reva görülen demokrasi ve temel insan haklarıyla bağdaşmayan uygulamaları asla kabul etmediğimiz, yapılanları da uluslararası her platform ve bağlamda dünya kamu oyunun dikkatlerine ve ilgilerine sunup bir an önce çözüme ulaşması için azami gayret içerisinde olduğumuzu belirtmek isteriz.
Bu bağlamda asla unutmadığımız ve unutmayacağımız diğer bir hususta; bugün 29. yılında dahi yalnızca acı hatıralarıyla anımsadığımız Hocalı katliamıdır. Çünkü; Karabağ işgaline 44 günde destansı bir mücadeleyle son verilmesi Türk tarihine altın harflerle düşen bir not olsa da, yüzyıl önceki gibi bizlere hala reva görülen soykırım ve mezalimleri unutursak şayet, yeniden tekerrür edeceği gerçeğinin de önünü açmış oluruz.
Öte yandan; Gaspıralı’dan Cemiloğlu’na simgeselleşerek uzanan Kırım Türklerinin istiklal ve hürriyet mücadelesi de her türlü takdire şayandır. Türk tarihinin her döneminde acı trajedilere maruz kalıp ağır bedeller ödeyen Kırım Tatar Türklüğü bugün de farklı formatlarda ve farklı nedenlerle benzer trajediler yaşamaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak; coğrafi uzaklıklara rağmen bir vücudun uzuvları misali dünyanın her neresinde olursa olsun aziz milletimizin her bir bireyinin yaşadığı acıyı, kederi, sorun ve sıkıntıyı içtenlikle hissedip sorumluluğumuzun merkezine koymaktayız. Bu nedenle, yüksek ülkü ve ilke sahibi idealist insan kaynağı ile her zaman Türk milletinin siyasi teminatı olan Milliyetçi Hareket Partisi olarak Kırım Türklüğünün haklı davasının yanında olduğumuzu açıkça beyan ediyoruz.