YÖK’ten Akademisyenlere Aşılanın Çağrısı !
YÖK Başkanı Erol Özvar, yükseköğretimde yüz yüze derslere başlandığını hatırlatarak “Toplum sağlığı açısından akademik ve idari personel ile öğrencilerimizin aşı olmaları büyük önem arz etmektedir” dedi.
Özvar şöyle devam etti: “Bu süreçte akademik olsun idari personel olsun tüm üniversite çalışanlarının ve öğrencilerimizin sağlığı her şeyden önce gelmektedir. Bu konudaki sorumluluk sadece idarecilere değil, hepimize düşmektedir. İdareciler gerekli önlemleri almak ve uygulamakla yükümlü olduğu gibi hepimiz yükseköğretimin paydaşı olarak alınan tedbirlere uymakla mükellefiz. Bu bakımdan, toplum sağlığı açısından akademik ve idari personel ile öğrencilerimizin aşı olmaları büyük önem arz etmektedir. Ben buradan bütün paydaşlarımıza dersler başlamadan aşılarını tamamlamalarını ve böylece üniversitelerine destek vermelerini rica ediyorum.”
Öğretim elemanlarımızın yüzde 88,56’sı bugün itibarıyla 2. aşılarını olmuş vaziyettedir”
Üniversitelerdeki aşılanma durumuna ilişkin de ilk kez konuşan Özvar “Yükseköğretim sistemimiz içerisinde öğretim elemanlarımızın % 88,56’sı bugün itibarıyla 2. aşılarını olmuş vaziyettedir. İnşallah eğitim-öğretim dönemi başlamadan önce bu oranı yüzde 100’e çıkarmak istiyoruz. Bu aşı oranların bize 2021-2022 akademik yılı dolayısıyla yüz yüze eğitim konusundaki kararlılığımızı desteklediğini, bu konudaki inancımızı artırdığını ifade etmek isterim. İnşallah öğrencilerimiz de öğretim elemanlarımız gibi eğitim öğretim dönemi açılmadan önce aşılarını tamamlamak suretiyle yüz yüze eğitim için gerekli olan bu şartı da yerine getirmiş olacaktır.” dedi.
”Salgın esnasında yöntemlerin bir arada uygulanması öğretimin kesintisiz sürdürülmesi için vazgeçilmez”
“Kampüs Ortamına Yönelik Uygulamalar Rehberi”nde derslikler ve çalışma salonlarında Kovid-19’a karşı alınacak tedbirlerin de ortaya konulduğunu aktaran Özvar, bunları, “Temizlik, maske ve mesafe kurallarına uyulması, dersliklerin mümkün mertebe havalandırılması, ortak kullanım alanları periyodik olarak temizlenmesi, sosyal aktivitelerin mümkün olduğunca açık havada sürdürülmesi, sınıflarda kapasite planlamasının yapılması, kalabalık grup çalışmalarından kaçınılması, ders saatlerinin sınırlı tutularak blok derslerin yapılmaması.” şeklinde sıraladı.
Özvar, “Dersliklerde öğrencilerimizin mümkün mertebe mesafeye dikkat ederek oturması, maskesini çıkarmaması önemli kurallardan. Özellikle koro çalışmaları gibi yüksek sesle yapılan aktivitelerin daha fazla damlacık oluşturarak riski artırdığı bilinmektedir. Bu tür grup çalışmaları mümkün olan en az sayıda birey ile ve mesafeye dikkat ederek gerçekleştirilmelidir. Uygulanabilecek yerlerde, öğrencinin sürekli aynı yere oturması herhangi bir öğrencinin pozitif çıkması durumunda temaslı ve yakın temaslı takibinde önem arz etmektedir. Bir öğrencimizin PCR testinin pozitif çıkması durumunda Sağlık Bakanlığımızın rehberlerine göre temaslı ve yakın temaslı takibi ile yönlendirmeler üniversitelerimizce yapılacaktır.” dedi.
“Uygulamalı öğretimlerin tedbirlere uyularak devam etmesi gerekmektedir.”
Üniversitelerin, Kovid-19 salgını öncesinde de kullandıkları uzaktan öğretim yöntemini, salgın esnasında bütün programlara genişleterek tecrübe kazandığını dile getiren Özvar, şunları söyledi: “Bu tecrübe ile bu yeni akademik yılda gerekli gördükleri derslerin belirli bir oranını bu yöntem ile verebileceklerdir. Öğretim elemanlarımız derslerin büyük kısmını yüz yüze sınıflarda anlatacaklardır. Diğer yanda ise bir kısım teorik dersleri ise senkron dediğimiz aynı anda çevrimiçi olarak da öğrencilerine sunabileceklerdir. Üniversitelerimiz, asenkron yani derslerin video kayıtlarının alınıp öğrenciler tarafından izlenmesinin önünü açan uygulamaları da yapabileceklerdir. Böylece yüz yüze öğretimin yanı sıra online, senkron ve asenkron gibi uzaktan eğitim yöntemleri ile dersler çeşitlendirilmiş bir şekilde yürütülebilecektir. Salgın esnasında bu yöntemlerin bir arada uygulanması öğretimin kesintisiz sürdürülmesi için vazgeçilmezdir. Uygulamalı öğretimler, stajlar ve iş yerinde mesleki eğitimlerin de tedbirlere uyularak devam etmesi gerekmektedir. Öğrencilerimizin staj ve iş yeri mesleki eğitimlerinde kamu ve özel sektörden gerekli anlayışı göstermeleri ve tedbirlere riayet etmek suretiyle kapılarını öğrencilerimize açmalarını beklemekteyiz.”
Salgın ortamında yüz yüze verilecek derslerde “kalite vizyonu”
Konuşmasının sonunda yükseköğretimde kaliteden ödün vermeden eğitim öğretim faaliyetlerinin yapılması hususunu hatırlatan YÖK Başkanı Özvar “Salgın ortamında yüz yüze öğretime geçerken bütün yükseköğretim kurumlarımıza düşen önemli misyonlardan biri de eğitim-öğretim süreçlerini kaliteden ödün vermeden, deyim yerindeyse bir kalite vizyonu ile takip etmek olacaktır. Üniversitelerimiz programların ve derslerin içeriklerinin ve çıktılarının açıkça belirlenmesi, salgın ortamına mahsus sınıf içi ve dışı ders aktivitelerinin önceden ilan edilmesi, ders yeterlik ölçütlerinin öğrencilerle paylaşılması ve öğrenme süreçlerinin zengin materyallerle desteklenmesi gibi eğitim-öğretimde kalite güvencesi politikaları uygulamakta kararlı olmalıdır. Her hâlükârda kalite endişesi taşımak zorundayız, zira küresel ölçekte kaliteli öğretim yoluyla yetişen yüksek donanımlı yeni nesiller ancak, ülkemizi parlak bir geleceğe taşıyacaktır.” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
BSHA - Bilim Sağlık Haber Ajansı