Bozkır'ın Yükünü O Çeker.
Sadece yükünü mü? Kahrını da o çeker. Az demez çok demez yağmur demez kar demez, sıcak demez, zemheri ayazı demez Bozkır ile Dere arasında dolmuşculuk yapan bir markadır "TAPBILI" Bozkır'da işini en iyi yapan birkaç kişiden biri; Mehmet Gün yani namı diğer Tapbılı'dan bahsediyorum.
Tapbılı; Şoförlüğe 1973 yılında Sırrının Ahmet ve Asım Çavuş'un yanında başlar, kendine ait ilk minibüsü 1981 yılında alıp, Dere Kasabası ve Bozkır arasında çalışmaya başlar. İşte o yıllar bizim okul yıllarımızdı. Her sabah Çağlayan Kasabası'ndan kalkıp; karına, kışına, ayazına, yağmuruna, çamuruna aldırmadan okumak için her gün kilometrelerce yol yürürdük. Çoğu zaman dolmuşa binecek paramız olmazdı. Yağmur, kar ve ayaz canımıza tak ettirirdi. İşte o anlarda kulağımız arkamızdan gelecek araba sesinde olurdu. Ancak ne gelen olur ne de giden bazen o sessizlikten içimiz ürperirdi. Her şeye rağmen yürümekten başka çözüm olmazdı. Arkadan gelmesi için dua ettiğimiz iki araba olurdu. Birisi Dere'de oturan Ispartalı halıcı amca diğeri ise Tapbılı idi. Sadece onlar durup arabasına alır, diğerleri selam bile vermezlerdi.
Resmini gördüğünüz araba sizi aldatmasın. O Tapbılı'nın son arabasıdır. Bundan önce klasik bir Ford minibüsü vardı. Araba çok yavaş gittiği için "niye hızlı gitmez" diye takıldığımızda "motor arıza yaptı yerine motor bulamayınca traktör motoru taktılar böylede iyi az yakıyor" derdi. Çoğu zaman arabanın dolmasını beklemeksizin yola düşer böylelikle her gün birkaç sefer fazla yapardı. O Ford minibüsü o kadar kötüleşti ki nasıl izah edilir bilmiyorum. Bozkır'dan yola çıktık mı her çeşmeden ön aksanına iki kova su döker motoru soğuturduk. O araba KOVA SOĞUTMALIYDI. Kapıları her zaman bozuk olur Tapbılı'da kapıyı bir iple bağlayıverirdi. Hatta ip de fayda etmeyince kapıyı tutması için bir çocuk tutmuş o sadece gidip gelirken kapı tutardı. Bu şartlara rağmen diğer dolmuşlar boş gelip giderken, Tapbılı tıka basa dolar adeta patates çuvalı gibi üst üste giderdik.
"O arabasıyla değil, yüreğiyle taşır"
Ben Çağlayanlıyım o da Dereli, köylerimiz arasında kavga eksik olmazdı. Çağlayan'ın dolmuşçuları bunu fırsat bilip Tapbılı Halkevinin önü'ne inmesin diye ona ambargo uygulamak isterlerdi. Biz inadına Tapbılı'yla gelip giderdik Karda, kışta, ayazda umutla beklediğimiz günlerin ve adamlığının hatırına…
Yine yaz tatilinde köye gidiyorum Çağlayan'dan ihtiyar bir bayan; "çuvalım ağır evime kadar çıkarır mısın?" diye rica etti. Tapbılı ihtiyar kadını evine kadar çıkarmasına karşılık normal ücret aldı. İşte TAPBILI MARKASI böyle doğmuştur.
Bir insanın ülkesine hizmet etmesi için bakan, milletvekili, vali, kaymakam veya herhangi bir amir olmasına gerek yoktur. Hani klasik bir deyimimiz var ya; "vatanı seven, işini en iyi yapandır." işte Tapbılı bu tanıma uyan nadir insanlardan birisidir. Böyle dürüst ve işini seven değerleri Mehmet Gün'ün namı diğer Tapbılı'nın sahsında tebrik ediyor imkân buldukça Bozkır Gücü Spor Kulübü olarak iz bırakan değerlerimizi yansıtmaya devam edeceğiz
Selam ve dua ile…
Muammer Tunahan
Kulüp Başkanı
Bozkır Gücü Spor Kulübü
"V E F Â N I N G Ü C Ü"