Balparmak'ın 40. yıl ciro hedefi 350 milyon TL
Toplantıda konuşan Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, “Şu anda yüzde 51’lik pazar payımızla markalı bal pazarının gelişimine öncülük ediyoruz. 40’ıncı yılımız olan 2020’de hedefimiz ciroda 350 milyon TL rakamını yakalamak. Uzun dönem hedefimiz ise Türkiye’nin ilk markalı balı Balparmak’ı dünyadaki bal markaları arasında ilk sıraya taşımak” dedi.
Kurulduğu günden bu yana doğal, sağlıklı ve analiz edilmiş balları sofralara taşıyan Balparmak, 40’ıncı kuruluş yıldönümü nedeniyle Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak ev sahipliğinde online bir basın buluşması gerçekleştirdi. “Dünyaya faydalı 40 yıl” mottosuyla düzenlenen toplantıda Altıparmak, dünyanın en mucizevi besini olan balın ve arı ürünlerinin doğallığını ve saflığını koruyarak hak ettiği en yüksek değere çıkarmak misyonuyla çalıştıklarını belirterek geleceğe dair vizyonlarını da paylaştı.
“2019 yılında yüzde 30 büyüdük”
Balparmak’ın Türkiye’nin ilk markalı balı olduğunun altını çizen Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, 1989 yılından bu yana Türkiye’nin lider bal markası olduklarını belirtti. Bugün Balparmak’ın yüzde 51’lik pazar payına sahip olduğunu söyleyen Altıparmak, “2019 yılında ciroda 300 milyon TL, ihracatta ise 2.3 milyon dolar rakamını yakaladık, yüzde 30 büyüdük. 40’ıncı yılımız olan 2020 hedefimiz ise ciroda 350 milyon TL rakamını yakalamak. Ayrıca pazar liderliğimizi korumak, ihracat hacmimizi artırmak ve bal ve arı ürünleri alanında bilir kurum olmak da diğer önemli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Uzun dönem hedefimiz ise Türkiye’nin ilk markalı balı Balparmak’ı dünyadaki bal markaları arasında ilk sırada taşımak” dedi.
Balparmak markasının kurulduğu ilk günden bu yana her zaman güven ve kaliteyle yan yana anıldığını söyleyen Altıparmak, “40 yıldır memleket ballarını gıda güvenliği ve hijyeni kapsamında özenle seçiyoruz. Bizim için gıda güvenliği ve hijyeni, hem işimiz hem gücümüz hem de sorumluluğumuz, en önemli misyonumuz da ne olursa olsun sofralara doğal ve sağlıklı balı ulaştırmak” dedi.
“İhracatta hedefimiz olan 3 milyon dolar rakamını yakalayacağımıza inanıyoruz. Planımız önümüzdeki dönemde Ortadoğu ve Kuzey Amerika gibi yeni pazarlara girmek”
Balparmak’ın Türkiye’nin en büyük markalı bal ihracatçısı konumunda yer aldığının altını çizen Altıparmak, ihracata ilişkin şunları söyledi: “Geçen yıl ihracatta 2.3 milyon dolar rakamlarını yakalamıştık. Bu yıl pandemi sürecine rağmen çalışmalarımıza hız kesmeden devam ettik, ihracatta hedefimiz olan 3 milyon dolar rakamını yakalayacağımıza inanıyoruz. 1994 yılından bu yana Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika, Fransa, İngiltere, Çin, Azerbaycan, Singapur, Japonya gibi ülkelere ihracat yapıyoruz. Çam ve çiçek ballarımızın yanı sıra ApiteraZen, ApiteraUp ve ApiteraMind, Katla Balla ve BallıMix ürünlerimizi yurtdışında da tüketicilerle buluşturuyoruz. Avrupa’da lokal ve gurme ürünler satan marketlerin yanı sıra artık zincir marketlerin raflarında da yer alıyoruz. Önümüzdeki dönemde özellikle katma değerli ve fonksiyonel ürünlerimizle Ortadoğu ve Kuzey Amerika gibi yeni pazarlara girmeyi, Avrupa ülkelerindeki ulusal market zincirlerinde varlığımızı koruyarak yaygınlaşmayı hedefliyoruz.”
Balparmak Arıcılık Akademisi’nde eğitim gören 104 arıcı sertifikasını aldı
Özen Altıparmak, Balparmak’ın sadece tüketicilere değil 40 yıldır el ele çalıştığı arıcıları ve arıcılık mesleğine karşı da sorumlu olduğunu belirtti. Bu çerçevede bal ve arı ürünleri üreticilerimizin desteklenmesi, yeni ürünlere teşvik edilmesi, bilgilendirilmesi ve emeklerinin, ürünlerinin değerlendirilmesine dair çalışmalar yürüttüklerini hatırlatan Altıparmak, bu projelerden biri olan Balparmak Arıcılık Akademisi’ne ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Ülkemizde arıcılık, bir “ata mesleği” olarak icra ediliyor. Ancak genç nesil baba mesleğini sürdürmek için pek de istekli değil. Kadınlar da bu mesleğe yönelmiyor. Bütün bunlar arıcılık mesleğinin sürdürülebilirliği adına büyük risk. Ayrıca arısütü, polen, propolis gibi bala kıyasla ekonomik değeri daha yüksek olan bu arı ürünlerinin üretimi de yeterli düzeyde değil. Biz de tüm bu tespitlerden yola çıkarak 2018 yılında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) katkılarıyla Muğla’nın Ula ilçesindeki yerleşkemizde Balparmak Arıcılık Akademisi’ni kurduk. Akademi’de, uzaktan eğitimin yanı sıra teorik ve uygulamalı eğitimleri başarıyla tamamlayan 52’si kadın olmak üzere 104 arıcı adayına, BALDER (Arı Ürünleri ile Sağlıklı Yaşam Platformu) sertifikasıyla birlikte, iki adet arılı kovan vererek mesleğe ilk adımı atmalarına katkı sağladık. Akademimiz şu anda aktif olarak çalışmalarına devam ediyor. Ayrıca Akademiye gelemeyen arıcı adayı kadın ve gençlere ise gezici eğitim aracı ile ulaşılarak, köylerinde benzer eğitimler veriyoruz. Aynı zamanda gezici araç ile mevcut arıcıların arılıklarını ziyaret ederek onlarla arıcılıktaki son gelişmeleri paylaşıyoruz. Türkiye’de arıcılık sektöründe bir ilk olan uzaktan eğitimlerimize ise isteyen herkes Balparmak web sitesinde yer alan “Balparmak Arıcılık Akademisi” sayfasına kayıt olarak katılabilir.”
Arılar Varsa Yarınlar Var diyerek 70 bin kişiye ulaşacak
Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, arının doğa ve toplum yaşamına katkıları hakkında toplumda farkındalık yaratmayı da görev olarak gördüklerini söyledi. Arıların doğa ve insan için önemi, ekosisteme katkıları ve arıları korumak için neler yapılabileceği konusunda farkındalık yaratmak için geçen yıl TEMA Vakfı ve Millî Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle Arılar Varsa Yarınlar Var projesini hayata geçirdiklerini anlatan Altıparmak, “Proje kapsamında ilkokullarda 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerine arının önemine ilişkin eğitimler veriyoruz. Projenin uygulandığı illerde gerçekleştireceğimiz farkındalık çalışmalarının yanı sıra Arıların İzinde Bisiklet Turları ve www.arilarvarsa.org adlı internet sitesiyle daha fazla kişiye ulaşacağız. Proje kapsamında geçen yıl 30 ilde, 136 okulda, 5 bin 300 çocuğa ulaşıldı. Üç yıl sürecek projemizin sonunda 50 ilde, 46 bin 500’ü çocuk olmak üzere toplamda 70 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.
Pandemi sürecinin başından itibaren bal ve propolis gibi bağışıklığı destekleyici ve sağlık faydası olan doğal ürünlere olan talebin arttığını hatırlatan Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, bu çerçevede ambalajlamadan dağıtıma tüm aşamalarda, pandemi öncesinde de en üst seviyede olan gıda güvenliği ve hijyeni konusunda artan bir hassasiyetle üretime kesintisiz devam ettiklerini söyledi. Altıparmak, Temmuz ayında aldıkları uluslararası geçerliliğe sahip Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi’nin bu çalışmaların bir sonucu niteliğini taşıdığını ve pandemi süreciyle birlikte bal ve propolis gibi ürünlerin satışlarının da arttığını ifade etti.
Toplantıda 40’ıncı yıl vesilesiyle hazırlanan “Dünyaya Fayda Sağlayanlar” başlıklı filmler de gösterildi. Kars'ın zorlu koşullarında 35 yıldır arıcılık yapan Arzu Aldemir, Bingöl’ün zorlu coğrafi koşullarında arıcılık mesleğini sürdüren Mehmet Çağatay ve Kırşehirli arıcı Fatih Aydoğdu ile oğlu Zekeriya’nın hikayesinin yer aldığı filmlerle, arıcılık mesleğinin özveri gerektiren meşakkatli yolculuğu izleyenlerin beğenisine sunuldu.
Hibya Haber Ajansı